Atari Oyunlarını Unutan Bizden Değildir?

Ne playstation ne X-Box iyi ki yıllar önce hayatlarımıza girmiştin atari. Yeni neslin asla bilemeyeceği ve hissedemeyeceği duyguları biz atari ile yaşadık. Mario prensesini kurtarmak için ter dökerken karşılaştığı zorluklara beraber göğüs gerdik, mario her ateşe düştüğünde bizim de canımız yandı, Mario’ya atılan her bir çekip sanki bize gelmiş gibi yaktı canımızı. Birkaç yıl önce oynadığımız atarinin verdiği zevki ne playstation ne de X-Box verebilir. Bir defa atari ile oyun oynarken bir kez yola çıktığımızda geri dönüşü olmadığını biliyor ona göre oyunları adeta gerçek hayatta mücadele eder gibi oynuyorduk. Çünkü Plastation ve X-Box oyun konsollarında olduğu gibi ataride kaldığın yeri kaydedip sonra devam etme özelliği yoktu. Mario ile prensesi kurtarmak için yola çıktığımızda amacımıza ulaşana kadar ya da canımız bitene kadar durdurak bilmez karşımıza çıkan her bir canavar ile sonuna kadar savaşırdık. Ne çekiç atan kaplumbağalar engel olabilirdi prensesi kurtarmamıza ne de üstümüze yağan kurşunlar. Bir şarkının sözlerindeki gibi ‘’bombalar yağardı üzerimize biz durmadan prensese koşardık.’’ Ne kadar güzel günlerdi o zamanlar.

Prensesi biz kurtarırdık o inatla yine esir düşerdi. Ama hiçbir zaman prensesimizi esir olarak bırakmadık. Atari oyunlarının Mario’dan sonra en unutulmaz olanları arasında yer alan ikinci oyun ise ördek vurma oyunudur. Geçerdik televizyonun karşınıza, elimize silahımızı alırdık ve ördeklerin bir bir ekrana gelmesini bekleyip nişan aldıktan sonra ateş ederdik. Her birimiz evimizin konforunda birer usta ördek avcısıydık o zamanlar. Her seviyede en az vurulması gereken ördek sayısı kadar ördek vurmaya çalışır, ördek vuramadığımızda bize gülen av köpeğimize uyuz olurduk. Şüphesiz ki bu oyunun en heyecan verisi yanı ilk 5 seviyeden sonra ördeklerin ekranın sağından soluna ışık hızında uçuyor ve zor vuruluyor olmasıydı. Her ne kadar zorlayıcı bir oyun olsa da vurduğumuz ördek sayısını her seferinde daha yüksek bir seviyeye getirmeye çalışıyor ve kendi sınırlarımızı zorluyorduk. Bizler bir atari oyunu ile mücadele etmeyi öğrenen, zorluklara karşı direnç kazanmayı bu oyunlar ile kazanmış nesillerdik.

Ördek vurma oyununda bahsettiğimiz gibi atari oyunları aslında sadece bir oyun değil aynı zamanda bir eğitim aracıydı bizim için. Siz hatırlar mısınız bilemiyoruz ama bizim atari oyunları içerisinde unutamadığımız üçüncü oyun tank oyunudur. Bu oyunda amaç gümüş kuşu korumak ve düşman tanklarının bu gümüş kuşu yok etmesini engellemekti. Bu oyun size ne kazandırdı derseniz stratejik düşünmeyi kazandırdı. Çünkü tank oyununda gümüş kuşun etrafına koruyucu kalkan yerleştirme görevi vardı ve bu görevi en doğru strateji ile yapanlar en iyi şekilde gümüş kuşu koruyorlardı. Bu oyun bizlere tehlikelere karşı varsayımlı yaklaşımı da öğretti. Mesela gümüş kuşa doğru hızla gelen iki düşman tankının hangisinin daha önce etkisizleştirilmesi gerektiğine karar vermek tehlikelere karşı doğru varsayımı üretmeyi öğretti bizlere. İyi ki hayatımızda atari varmış ve iyi ki bu oyunlar ile zaman geçirmişiz. Playstation ve X-Box oyunlarınız ile çok ama çok eğlenmenizi dilerken bulabiliyorsanız arada bir de atari oyunlarını oynamanızı tavsiye ederiz.

Etiketler: atari / atari oyunları / Plastation / X-Box