Günümüzde birçok anne çocuklarına oldukça fazla ilgi gösteriyorlar. Aslında olması gereken şey de tam olarak budur. Özellikle bir ya da iki yaş bebeklerinin yanında her zaman anne olması gerekir. Ancak bazı istisnai durumlarda yani annenin çalışması gerektiği zaman çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişiminde aksaklıklar meydana gelebilir. Bu da nasıl olur, şöyle olur: eğer çalışan bir anne var ise ailede, çocuk yeteri kadar konuşma yetisi kazanamaz ve çevresinden kötü örnek oluşturacak söz ya da davranışlar edinebilir. Fiziksel yapıyı ele alacak olur isek, bebeklerin yüzüme yaşı genellikle bir buçuk ya da iki yaşına müteakip olur. Eğer aile içerisinde çalışan bir anne var ise, çocuk yürüme yetisini oldukça geç bir zamanda edinebilir. Çünkü her ailede baba çalışmak zorunda kalabilir ve çocukla ilgilenebilecek tek kişi anne olabilir. Bu açılardan bakacak olursak, annelerin çocukları üzerindeki etkisi oldukça fazladır.Anneler aslında çocukların her şeyi denilebilir. Gerek fiziki açıdan gerekse beyin gelişimi açısından annelerin çocukları ile ilgilenmesi olmazsa olmaz bir durumdur. Genel olarak bakacak olursak şimdilerde anneler çocuklarıyla ilgilenmekte. Devlet tarafından çalışan annelere verilen altı aylık izin bile kimi zaman yeterli olmayabilir. O yüzden annelerin olabildiğince ve fırsat buldukça çocuklarının yanında olabilmeleri için ellerinden gelen her şeyi yapmalılardır. Makalemizi kısaca özetlersek, şayet çalışan bir anne mevcut ise ailede, çocuk yeteri kadar konuşma yetisi kazanamaz ve çevresinden kötü misal oluşturacak söz ya da davranışlar edinebilir. Fiziksel yapıyı ele alacak olur isek, bebeklerin yüzüme yaşı genellikle bir buçuk ya da iki yaşına müteakip olur. Şayet aile arasında çalışan bir anne mevcut ise, çocuk yürüme yetisini epey bir geç bir sürede edinebilir. Sebebi ise her ailede baba çalışmak zorunda kalabilir ve çocukla ilgilenebilecek tek kişi anne olabilmektedir. Bu açılardan bakacak olursak, annelerin çocukları üzerindeki etkisi yoğun şekilde fazladır. Anneler aslında çocukların her şeyi denilebilir. Annelerin her zaman çocuklarının yanında olduğunu bilmekte fayda var çünkü anneler kutsal varlıklardır ve çocuklar annelerini üzmemelilerdir.
Saç Rengim Ne Olmalı?
Bütün bayanlar saçları ile uğraşmaktan zevk alırlar. Modelden modele sokarlar, uzunluklarını değiştirirler, renklerini değiştirirler. Ama içlerinde en göze çarpacak ola renk seçimini son derece tutarlı yapmak zorundadırlar. Doğuştan aldığınız saç renginizi aslında sizin olması gereken renginizdir. Ancak bunun tam tersini yaptığınızda oldukça farklı bir kişilik ortaya çıkmaktadır. Mesela koyu renkte saçınız varsa bunu direk olarak sarıya boyatmamalısınız. Ya da açık renkli saçınız varsa direk koyu renge boyatmamalısınız. Öncelikle renklerde dalgalanmayı önlemek için hangi renk olursa olsun bir ton koyusu ya da açığı ile işe başlamalısınız. Giderek alıştırdığınız saçınızın rengine kendinizde konsantre olduğunuzda istediğiniz rengi en sonunda yakalamış olursunuz.
Boyalı Saçlar İçin Bakım Önerileri
Saçınızı boyattıktan sonra bir süre tam rengini alana kadar renk dökülmeleri olacaktır. Eğer saçınız bu rengi kabul ederse birkaç gün içinde bu dökülmeler duracaktır. Asıl iş bundan sonraki evrelerdedir. Boyalı saçlar için özel kullanıma uygun şampuanlar kullanmalı ve bakım kremleri mutlaka kullanmalısınız. Saç diplerinden gelen farklı renkleri anında yok etmelisiniz yoksa boyatmanın bir anlamı olmayacaktır. Boyadan sıkılabilecek saçlarınız için sürekli boyatmak yerine arada nefes alabileceği boyama aralıkları bulundurmalısınız. Sürekli renk değiştirerek saçınızı mahvetmemelisiniz.
Boyama İşlemi Nasıl Yapılmaktadır
Saçlarınız belirli zaman aralıklarında özellikle dip boyası denilen boya zamanınız geldiğinde tekrarlanmalıdır. Aynı renginde tekrar boyatabileceğiniz saçlarınız isterseniz uçlarında açık renk tonları ile değiştirme şansıda sunabilir. Boyama işlemi sırasında sıcaklık sağlamak amacı ile sarılan jelatinler boyanın adım adım saça yedirilmesinden sonra yapılır. En içlerine kadar girmesi gereken boya renginde eğer saçınıza yakın bir renkse sadece üstteki saçlar boyanarak da tamamlanabilir. Ancak farklı zıt renkleri birbirine örtüştürmeye çalışıyorsanız bu sorunlu bir boyama olacaktır. Saç renginizde oluşabilecek alacalanmanın kaçınılmaz olduğu bu boyama çeşidi oldukça risklidir. Ayrıca istenilen tonları bulabilmek için saçınızda oldukça farklı renk tonları da belirebilir. Riskli renkleri seçmek kaydı ile saçınızda değişiklik yapmalısınız. Yoksa uzun sürebilecek bu görüntüden kurtulmanız biraz zor olacaktır. Boyanın direnci bitene kadar bu şekilde gezmek zorunda kalabilirsiniz.
Fransızca Eğitim
Yeni eğitim seneni Bahçeşehir’de ki yeni kampüsünde karşılayan Neslin Değişen Sesi Okulları, 5’inci sınıfta Fransızca eğitim konusunda adım atmak isteyen öğrencilere yönelik ‘yabancı dil ağırlıklı 5’inci sınıf’ uygulamasını başlattı. İlköğretim düzeyinde 4’üncü sınıfı tamamlamış tüm öğrencilere açık olan ve bu yıl ilk defa öğrenci bulan uygulama, Fransızca bilmeyen öğrenciler ile anaokulundan bu yana Fransızca eğitimi alan öğrencileri, 6’ncı derslik itibarıyla eşit seviyeye getirmeyi hedefliyor.
Okulun bu yeni sınıfında öğrencilere, hafta içi 18, hafta sonu 5 ders saati olmak üzere hafta da 23 saatlik Fransızca eğitim veriliyor. Bu süre, diğer sınıflarda verilen Fransızca eğitimin iki katına karşılık geliyor. Öğrencilere Fransızca ’nın yanı sıra Talim Terbiye Kurulu’nun ders çizelgesinde yer alan Türkçe, matematik, fen bilimleri, toplumsal bilgiler, din kültürü ve terbiye bilgisi dersleri veriliyor. Mecburi derslerin yanı sıra İngilizce, spor ve fiziki etkinlik derslerini de gören öğrenciler, bir senenin sonucunda eğitimini başarıyla tamamlayıp, üstelik sene kaybı olmadan eğitimlerine 6’ncı sınıftan devam edebiliyor.
Türkiye’de Fransızca Eğitim
Türkiye’de Fransızca eğitim veren ilköğretim okulları içinde ilk kez hayata geçirilen bu uygulama ile okul, 5’inci sınıfta Fransızca tahsile yeni başlamış olan bir öğrencinin 6’ncı sınıfa geçerken anaokulundan itibaren Fransızca eğitim alan bir öğrenciyle aynı seviyeye erişmesini hedefliyor. ‘Yabancı dil ağırlıklı 5’inci sınıf’ a, 4’üncü sınıfını bitiren, önceden farklı bir yabancı dilde eğitim almış ve Fransızca öğrenmek isteyen tüm öğrenciler başvurabiliyor.
Yabancı dil ağırlıklı 5’inci sınıfların yoğunlaştırılmış programı Fransızca ’nın farklı yaşlar da hangi yöntem ile öğretilmesi gerektiği mevzusun da uzmanlık sahibi olan Fransızca zümresi tarafınca belirleniyor. Label France kalite belgesine ki okulda, programın içeriği ise bu kalite belgesinin anadili Fransızca olan öğretmen sayısı ve Fransızca ders saatlerinin belli bir düzeyde olması gibi kriterlerine göre düzenleniyor. Yabancı dil ağırlıklı 5’inci derslik eğitimini tamamlayan öğrenciler, Neslin Değişen Sesi Ortaokulu 6’ncı sınıfından eğitimlerine devam edebiliyor. 8’inci sınıf sonucunda ise öğrencilerin, uluslararası Fransızca yetkinlik dil belgesi DELF B1 seviyesine yükselmeleri hedefleniyor.