Homeopati
İlk olarak Hipokrat sözünü etmiştir, ama 18. yüzyılda, Samuel Hahnemann adlı bir Alman doktor başlatmıştır. Hahnemann’ın kuramı vücudun bir kendini iyileştirme kapasitesi olduğudur.Bir hastalığın belirtileri, vücudun, kendi yaşam gücünü tehdit eden bu hastalığı yenme yolundaki başarısız savaşımının yansımalarıdır.Homeopatinin arkasındaki temel kuram, doktorun hastalığın temel nedenini bulması ve ortadan kaldırması , sonra da, vücudun kendi kendini iyileştirme gücünü uyararak, şifa bulmasını sağlaması gerektiğidir.
Yan etkiler seyrektir.Hahnemann özel bir sulandırma yöntemi kullandı ve ilaç ne kadar sulandırılırsa, o kadar güçlü etki gösterdiğini gördü.Homeopatik ilaçlar hayvan, bitki ve minarel kaynaklıdır; bu yüzden doğaldır ve sentetik değildir.Otlar ve bitkisel ilaçlar, kendiliğinden oluşan, porfin, kokain, arsenik, kum, kömür, tuz, fenol ve kurşun gibi ilaçlar kullanılır.Homeopati , bütüncü bir tıp anlayışıdır ve hastayı bir bütün olarak tedavi eder, yalnızca belirtileri ya da yalnızca hastalığı değil.Saptanmış birçok şifa olayı vardır ve öbür doktorların kabul etmesi gereken bir alternatif tıp dalıdır.
Osteopati
1874’te, Andrew Sill adlı Amerikalı bir doktor bulmuştur.Özgün savı, vücudun, yapısı sağlam olduğu, kan ve sinir uyarıları rahatça dolaşabildiği sürece, kendini düzenleme ve iyileştirme yeteneğine sahip olduğuydu.Osteopatinin temeli el yordamıdır ve vücuttaki zararlı kabul edilen değişiklikleri düzeltmeye çalışır.Değişiklikler, kötü duruşun, traumanın, ani hareketlerin ve kötü uyku duruşlarının sonucu olabilir.
Osteopatlar, omurgadaki omurlarla oynarlar elleriyle ve böyle yapılarak sinir sisteminin sağlıklı işlevlerini yeniden kazandığı ve uzak organların sağlığında düzelmeye neden olacağını ileri sürerler.Osteopatlar, el yordamıyla kas spazmının ortadan kaldırılmasının, kemikler, kaslar ve omurga sinirleri üstündeki gerilim ve gerginliğin sonucu olan hastalıkların şifaya kavuşmasını sağladığına inanırlar.
Kullandıkları iki temel teknik, kas spazmını gidermek için masaj yapmak ve omurgadaki yerinden oynamış kemiklerin elle düzeltilmesidir.İkinci teknik, bir vücut parçasının başka bir vücut parçası üstüne nazikçe itilmesini içerir; örneğin, kafatası tabaındaki omurga pozisyonunu düzeltmek için çenenin boyna doğru itilmesi.Alternatif tıbbın, sağladığı şifalar saptanmış seyrek dallarından biridir ve giderek tıp dünyasında kabullenilmektedir.