Püberte ( buluğ ) bedenin olgunluk çağına geçmesidir . Bu geçiş 8 ile 13 yaş arasında başlar ve bir kaç yıl surer.
Bu gelişmenin ilk devresinde ki ortalama 8 ile 11 yaş arasıdır, beyin ( hiptalamus ), pitüiter bez ve yumurtalıklar hormon yapmaya başlarlar. ilk dikkati çeken olay meme tomurcuklarının görünmeye başlamasıdır. Genç kız bu devrede büyümeye başlar. Önce baş, ayak ve eller sonra da kollar ve bacaklar büyür. Kilo kazanma da dikkati çeker.
İkinci devre 9-14 yaş arasıdır. Memeler gelişir, once pubis (karnın aşağı kısmı) kıllanması sonradan da koltuk altlarında kıllanma başlar ve kadınlık dış organlarında da gelişme vardır. Yine bu devrede derideki yağlanma arttığından bilhassa yüzde akne (sivilce) çok görülür.
Üçüncü devrede memeler ve dış kadınlık organları gelişmeye devam eder. Kiloda ve boyda artma vardır. Genç kızların çoğu bu devrede ay hali görmeye başlar. Yumurtalıklar (over) büyür, başlangıçta hormonlar tam salgılanmadığından ay halleri olmasına rağmen yumurtlama (ovülasyon) genel olarak ay hali başlamasından 3 ila 12 ay sonra başlar.
Dördüncü, son devrede bedensel ve cinsel (seks organları) gelişme tamamlanmış, boylanma artık bitmiştir.Ay halleri ve ovülasyon muntazamlaşır. Ovülasyonun olması genç kızın hamile kalabileceğini gösterir.
ÖNEMLİ: Eğer kızınız 8 yaşından evvel yukarıda sıraladığımız gelişmeler, memelerde büyüme, pubik ve koltuk altı kıllanması, ay hali görmesi başlarsa neden yumurtalıkta, beyin veya piüiter bezde tümör, kist veya diğer bir hastalık olabileceğinden kendisini hemen bir uzmana göstermeniz gereklidir.
ÖNEMLİ: Eğer kızınız 14 yaşına gelmiş olmasına rağmen memelerde, dış genital organlarda hiç gelişme yoksa, kıllanma görülmüyorsa veya 16 yaşına basmasına rağmen ay hali görmüyorsa kendisini yine bir uzmana göstermelisiniz.
Bu çağdaki çocuk asırlardan beri toplumlara konu olmuştur. Milattan once 5’inci ve 2’inci asırlararası, buluğ yaşına gelmiş bir çocuğun okula gitme çağı olarak kabul edilmiştir. Eski Yunan tarihinde Plato’nun buluğ çağındaki çocuğun akıllı ve eleştirici bir yaşta olduğunu belirtildiği ve matematik ve ilim öğrenmesini önerdiği yazılıdır.
Sümerler zamanından kalmış bir taş tablo; baba çocuğu ile konuşuyor: “Nereye gittin? Bir yere gitmedim.Eğer bir yere gitmedinse ne diye boş oturuyorsun, okula git bir şey öğren sana faydası olur ” Orta çağlarda bu yaştaki çocuk büyümüşlerin bir minyatürü olarak görülmüştür. Yani büyükler ne biliyorsa ve ne yapıyorsa çocuklarda onu bilmek ve yapmak kabiliyetine sahiptir.
19 ‘cu asırda bu çağdaki çocuklar ekonomik nedenlerle, kızlar evde anneleri ile, yemek pişirmesini ve dikiş dikmesini öğrendiler, erkekler tarlada çalışmak üzere hayata sürüldüler. Daha sonraları çiflikte çalışamayanlar veya öğretmenlik için şehirlere göç etmeye başladılar. Sanayileşme ilerledikçe gençler şehirlere gitmeyi tercih ediyorlardı. Bu değişiklik eski aile modelini etkiliyordu. Ana, baba ve büyük anne, büyük baba ile olan ilişkiler genç çocukların kendi akranları ile olan ilişkileri nazaran azalıyor. Yirminci asırdaki bu değişiklikleri gençlerin ailedeki sıcaklık ve korunma hisleri, ananeye aksi düşen iadelistik hislere dönmüş oluyordu ki çok daha fırtınalı ve stresli bir devre! .